Yazı Başlıkları
FA
fagosit: yutargöze, yutar hücre
fagosite etmek: yutmak
fagosite olmak: yutulmak
fagositoz: göze yutarlığı, hücre yutarlığı
failure: yetmezlik; başarısızlık
faj: bakteri virüsü
fako-: gözmerceği(yle ilgili)
faks: belgeç, belgegeçer
faktör: etmen
fakültatif: uyumsal
falanks: parmak kemiği
fals(e): yanlış; yalancı
familya: aile
familyal: ailesel
fan: hayran; pervane
fanatik: bağnaz
fantazi: düşlem
fantom: hayalet
farenks, farinks: boğaz, yutak
faringeal: boğaz(la ilgili), yutak(la ilgili)
farma(ko)-: ilaç(la ilgili)
farmakodinami: ilaçetkisi
farmakodinamik : ilaç etkisi(yle ilgili); ilaçetkibilim; ilacın vücuda ne yaptığıyla alakalı
farmakokinetik: ilaç yazgısı(yla) ilgili; ilaçyazgıbilim; vücudun ilaca ne yaptığıyla alakalı
farmakokinezi: ilaçyazgısı
farmakolog: ilaçbilim uzmanı
farmakoloji: ilaçbilim
farmakolojik: ilaçbilimsel, ilaç bilim(le ilgili)
farmakope: ilaç kılavuzu
fasyal, fasiyal, fasial, facial: yüz(le ilgili); akzar(la ilgili)
faset: yüzey
fasilatör, fasilitatör: kolaylaştırıcı
fasilitasyon: kolaylaştırma
fasilite: kolaylık;
fasya: akzar
fatal: ölümcül, öldürücü, ölüme yol açan
fatalite: öldürücülük; ölüm
fatik: bitkin, bitkinlik
faz: evre
FE
febril: ateşli
feçes: dışkı
feedback: geribildirim; geribesleme
feeding tüp: beslenme borusu
fekal: dışkısal
fekal oral yol: dışkı-ağız yolu
fellow: yandal araştırma görevlisi
femoral : uyluk(la ilgili), uyluksal
femur: uylukkemiği
fenestra: pencere
fenomen: olağandışı veya ilginç durum (kişi, olay)
fenotip: dışyapı
ferment: maya
fermentasyon: mayalanma
fertil: döllenebilen, dölleyebilen
fertilizasyon : döllenme, dölleme
fetal, fötal: dölüt(le ilgili)
fetid: kokuşuk
fetor: kötü koku
fetus, fötus, fötüs: dölüt
fever: ateş
Fİ
fiber: lif, iplik
fibril: lifçik, iplikçik
fibröz: lifli, ipliksi
field: alan
field of view: görüntü alanı
figür: şekil; rakam
figürasyon: biçimleme
fihrist: içindekiler
fiksasyon: saplantı; saplanma; sabitleştirme
fiksatif: sabitleştirici, sıkı tutucu
fikse etmek: sabitleştirmek; kalıcılaştırmak
fikse olmak: odaklanmak, saplanıp kalmak
fil(i)m: çok ince tabaka, zar
filament: iplik, tel
filamentöz: ipliksi
filiform: ipliksi
filogenez: soyoluş
filtrasyon: süzme; süzülme
filtrat: süzüntü
filtre: süzgeç, süzek
filum: iplik; budun
filum terminale: uçiplik
fimbri(y)a: saçak, saçaksı yapı
final: son
first aid: ilkyardım
first-pass: ilk geçiş
first-pass effect: ilk geçiş etkisi
fissür: çatlak, yarık
fistül: akarca
fitness: sağlıklılık
fizibilite: yapılabilirlik
fizyoloji: işlevbilim
fizyolojik: işlevbilimsel; doğal işlevli
fizyon: bölünme, çoğalma; ayrılma
fizyopatoloji: işlev bozukluk bilimi
fizyoterapi: hastalıkların ısı, ışık ve su gibi fiziksel ve mekanik yöntemler kullanılarak sağaltımı.
FL
flagel(la), flajel(la): kamçı
flakon: küçük şişe
flank: böğür
flash, flaş: ani ışık, parıltı
flatter: salıncak; içyeli
flatülans: içyeli
flebo-: toplardamar(la ilgili)
flebolit: toplardamar taşı
flegmon: bağdoku yangısı
fleksibilite : esneklik
fleksibl(e): esnek
fleksiyon: bükülüm, bükülme; bükme; esneme
fleksör: bükücü, eğici
fleksura: dönemeç, dirsek
flep: kapak
flokülasyon: bulanıklaşma, topaklanma
flora: bitey
floroskopi: ışınbakı
flow: akım, akış
flowmetre: akışölçer
fluktuasyon: dalgalanım; dalga duygusu
flushing: ani kızarıklık
FO
foam cell: köpük hücre
fobi: ürkü
-fobi: … ürküsü
fokal: odaksal; yerel
fokus: odak
folikül, follikül: kesecik
folio, folyo: yaprak
follow up: izlem
fonasyon: ses çıkarma
fonetik: konuşma(yla ilgili), sesle ilgili; sesbilim
fonksiyon: işlev
fonksiyonel: işlevsel
fontanel: bıngıldak
fontikül: bıngıldak
foramen: delik
foregut: önbağırsak
forensik: adli
form, format: biçim
formal: resmi; biçimsel
formasyon: biçimlenme; oluşum
format: biçem
forme: biçimli
formüla: hazır mama, tecimsel mama
formülasyon: biçimlendirme
formüle etmek: biçimlendirmek
formüleri: ilaç kılavuzu
forniks: çıkmaz; kemer; tavan
forse(d), force(d): zorlu, zorlanmış
forseps: doğumkaşığı; kaşık; kıskaç
fossa: çukur
fotik stimülasyon: ışıluyarım
foto-: ışıl, ışık(la ilgili)
fotodisintegrasyon: ışılayrışım, ışıkbozunum
fotofobi: ışık ürküsü
fotokopi: tıpkıçekim
fötal, fetal: dölüt(le ilgili)
föy: kağıt, yaprak (kağıt)
FR
fragman: parça; parçacık
fragmantasyon: parçalanma
fragmante: parçalanmış
frajil: kırılgan, dirençsiz
frajilite: kırılganlık, dirençsizlik
fraksiyon: parça, bölüm, kesim; bölüngü
fraksiyone: parçalı, bölümlü; parçalanmış
fraktür: kırık
frame: çerçeve
frame rate: çerçeve hızı
frekans: sıklık
frenu(i)lum: bağcık, dizgincik, gemcik
frijid: (cinsel yönden, eşeysel yönden) soğuk
frijidite: (cinsel, eşeysel) soğukluk
friksiyon: sürtünme; sürtüşme
fronkül, furonkül: çıban
frontal: alınsal, alın(la ilgili)
froti, frotti: yayma
frotman: sürtünme sesi
frozen: donmuş; dondurulmuş
frusturasyon: düş kırıklığı
FU
full time: tamgün
fulminan(t): (hızla) yayılan, ilerleyen, kötüleşen
fumigasyon: tütsüleme
fundemental: temel
fundus: dip
fungal: mantar(la ilgili)
fungus: mantar
fungusid: mantar öldürücü
fuziform: iğsi
füzyon: kaynaşma, kaynaşım