habitat: doğal ortam; yaşama alanı
habitüasyon: alışkanlık
habitüel: yineleyen
habitüel abortus: yineleyen düşük
hafıza: bellek
hair-on-end pattern: fırça görünümü
hakimiyet: baskınlık
halüsinasyon: varsanı, sanrı
hallüsinojen: varsanıya yol açan, sanrıya yol açan
half-life: yarılanma ömrü
halo: ayla
handbook: elkitabı
handikap: özür, özürlülük, engel
handikaplı: özürlü, engelli
haploid: tek takımlı
harabiyet: yıkım
hardcopy: basılı örnek
hardware: donanım
harmoni: uyum, ahenk
hay fever : saman nezlesi
haya: erbezi
hazard: tehlike
hektik:
helical, heliks: sarmal
helmint: solucan
helper, helpır: yardımcı
hematopo(i)etik, hemopo(i)etik: kan yapıcı; kan oluşumu(yla ilgili)
hematopo(i)ez, hemopo(i)ez: kan yapımı, kan oluşumu
hem-, hemato-, hemo-: kan(la ilgili)
hemaglütinasyon: kan kümeleşimi
hematemez: kankusma
hematojen: kan yapıcı; kan yoluyla
hematolog: kanbilim uzmanı
hematoloji: kanbilim
hematom: kantoplağı
hematüri: kanişeme
hemi-: yarı, yarım
hemianopsi: yarımgörmezlik
hemipleji: yarıinme
hemisfer: yarıküre
hemodiyaliz: kansüzüm
hemogram: tam kansayımı
hemolitik: kanyıkımlı; kanyıkıcı
hemolitik anemi: yıkımlı kansızlık
hemoliz: kanyıkımı
hemoptizi: kantükürme
hemoraji: kanama
hemorajik: kanamalı, kanama(yla ilgili)
hemositometre: kansayar
hemostatik: kanama durdurucu
hemostaz: kanama durması; kanamayı durduran süreçlerin tümü
hemşire deski: hemşire masası
hepat(o)-: karaciğer (ön ek)
hepatik: karaciğer(le ilgili)
hepatoloji: karaciğerbilim
hepatomegali: karaciğer büyümesi
hepatosit: karaciğer hücresi
hepatosplenomegali: karaciğer-dalak büyümesi
hepatotoksik: karaciğere zararlı
herbisit: otkıran
heredite: kalıtım, soyaçekim
herediter : kalıtsal
heritabilite: kalıtılabilirlik
hermafrodi(ti)zm: çifteşeylilik, erseliklik, erdişilik
hermafrodit: çifteşeyli, erselik, erdişi
herni: fıtık
hernie diskal(e): omurga fıtığı, disk kayması
herpes labialis: dudak uçuğu
heterojen: çoktürel
heterojenite: çoktürellik
heteroseksüalite: karşıcinsellik
heteroseksüel: karşıcinsel
heterotopi: yerdışılık (doku)
heterotopik: yerdışıl (doku)
hiatus, hiyatus: açıklık, yarık
hibernasyon: kış uykusu
hibrid(iz)asyon: kırmalama, melezleme
hibrit: kırma, melez
hidrofil(ik): suçeken, nemçeken; suseven
hidrofobi: su korkusu; su çekmezlik
hidrofobik: sudankorkan; suçekmez
hidroliz: suylayıkım
hidroterapi: susağaltımı
hidröz: sulu
high resolution: yüksek çözünürlük(lü)
hijyen: sağlıkbilgisi, sağlıkkoruma
hijyenik: sağlığa uygun
hilus: göbek
himen : kızlıkzarı
hiper-: aşırı, yüksek, … üstünde
hiperaerasyon: aşırı havalanma
hiperaktivite: aşırı devinim
hipereksitabilite: aşırı uyarılganlık, uyarılmalara aşırı duyarlılık
hiperemez(is): aşırıkusma
hiperemi: kızarıklık; kanartımı
hiperestezi: aşırıduyumsarlık
hiperglisemi: yüksek kan şekeri
hiperkinezi: aşırıdevinim
hiperkrom(atik, ik): koyuboyanan
hiperlipidemi: kan yağı yüksekliği
hipermetropi: yakıngörmezlik
hipermotilite: aşırıdevinim
hiperplazi: aşırıoluşum
hiperrefleksi: aşırıtepke
hipersekresyon : aşırısalgı(lama)
hiperselüler: artmış gözeli, aşırı hücreli
hipersensibilite: aşırıduyar(lı)lık
hipersensitivite: aşırıduyar(lı)lık
hipertansiyon: yüksek kan basıncı
hipertermi: aşırısıcaklık
hipertoni: aşırıgergi; aşırı yoğunluk
hipertonik: aşırıyoğun; aşırıgergin
hipertonisite: aşırıyoğunluk
hipertrikoz: aşırıkıllanma
hipertrofi: aşırıbüyüme
hiperventilasyon: aşırısolu(t)ma; aşırı havalanma
hipnotik: uyutucu
hipnotizma: uyutum
hipnoz: uyku
hipo-: altında, olağanın altında, alt, düşük
hipoaktivite: düşükdevinim; azetkin
hipoderm(is): derialtı
hipodermik: derialtı(yla ilgili)
hipogastri(y)um: altkarın
hipoglisemi: düşük kan şekeri
hipokondri: hastalık hastalığı
hipokondriyak: hastalık hastası
hipokrom(ik): solukboyanan
hipoksemi: kanda oksijen azlığı
hipoksi: oksijen azlığı
hipoplastik, hipoplazik: az gelişmiş
hipoplazi: azgelişmişlik
hiporefleksi: tepke zayıflığı
hiposelüler: seyrekgözeli
hipotansiyon: düşük kan basıncı
hipotermi: aşırısoğuma
hipotez: varsayım
hipotoni: azgergi
hipotonik: gergi azlığı(yla ilgili); azyoğun
hipotonisite: azyoğunluk
hipovolemi: kan hacmi azalması
hipovolemik: kan hacmi azalmış
hirşutizm: kıllanma (kadında)
histeri: isteri; acı veren, duygu yüklü bir düşüncenin içe atılması, bastırılması sonucunda türlü ruh karışıklıkları, duyu bozuklukları, kasılmalar, çırpınmalar, kimi zaman inmelerle kendini gösteren belirtilere çevrildiği bir sinir bozukluğu türü.
histo-inkompatibilite: doku uyuşmazlığı
histokimya: doku kimyası
histokompatibilite: doku uygunluğu
histoloji: dokubilim
histolojik: dokubilim(ile ilgili); dokusal
histopatoloji: hastalıklı doku bilimi
histopatolojik: hastalıklı doku bilimi(yle ilgili)
hiyalin, hyalin: camsı
hiyerarşi: aşama düzeni, sıra düzeni
hoca: eğitici
homeostaz: dengeleşim
homicid(e): (insan) öldürme
homogreft: özdeş yama
homojen: türdeş
homolog: kökdeş
homoseksüalite: eşcinsellik
homoseksüel: eşcinsel
homoterm: sıcakkanlı hayvan
homotermal: sıcakkanlı
hook(let), huk(let): kanca
hookworm: kancalı solucan
hordeolum: arpacık
horizontal: yatay
hormon: içsalgı
hospitalize etmek: hastaneye yatırmak
host: konak
hostilite: düşmanlık
HRCT: YÇBT (yüksek çözünürlüklü BT)
hum: uğultu
humma: ateş
humor, hümor: sıvı
humoral immünite: sıvısal bağışıklık
hump: tümsek, hörgüç, kambur
hücre: göze
Koronavirüs Nedir? Coronavirüsler, soğuk algınlığı, şiddetli akut solunum sendromu (SARS) ve Orta Doğu solunum sendromu…
Distal kıvrımlı tübül (DCT) ve toplayıcı kanal (CD), böbrek nefronunun son iki bölümüdür. Birçok iyonun…
30Antidiüretik hormon (ADH), aynı zamanda vazopressin olarak da bilinen, vücudun su tutulmasını düzenleyen küçük bir…
Aksiyon potansiyeli (AP), bir nöronun elektrik sinyallerini ilettiği, hücrenin elektriksel zar potansiyelinin kısa sürede aniden…
Akut pankreatit, genellikle çok ani ve çok şiddetli üst karın ağrısına neden olan pankreasın iltihabıdır.…
Akut bronşit genellikle tekrar kendiliğinden geçer. Bu gerçekleşene kadar öksürük ve soğuk algınlığı semptomlarını bir…
Sitemizde çerez (cookie) kullanılmaktadır.