Birçoğumuz için ramazan ayı, kutsal olduğu kadar sporla olan ilişkimizi gözden geçirmemiz için önemli bir ay. Çünkü Ramazan’da vücut geliştirme mentalitesi, birçok fizyolojik parametrede karşımıza engeller çıkarmaktadır. Daha doğrusu bizi var olan rutinde değişiklikler yapılmasına sevk etmektedir. Hal böyle olunca Ramazan’da vücut geliştirme biraz karışık, biraz da detayları itibariyle iyi hesaplamalar yapılmasına sebebiyet veren bir hal almaktadır.
Yazı Başlıkları
Su kaybı riskli mi?
Dehidratasyon nedir?
Dehidratasyon sıvı kaybı anlamına gelir.
Sıvı kaybı (dehidratasyon) nasıl sağlık sorunları ile karşılaşmanıza neden olur?
- Psikolojik problemler
- Kramplar
- Baş ağrısı
- Hızlı ve olabildiğince yüzeyel soluk alma (bu durum soluk alıp, verme performansınızı doğrudan etkilemekle beraber akciğerlerin oksijeni verimli kullanabilme yeteneğini önemli ölçüde etkiler)
- Baş dönmeleri, denge kayıpları
- Sürekli uykulu olma hali
Unutmamanız gereken bir parametre yetişkin bir bireyin günlük 2 litre tutarında su tüketmesi gerektiğinin elzem olduğudur. Bu tablonun ani yüklemeler ile çözümlenemeyeceğini bilmenizde fayda var. Sıvı tüketiminde güncel literatür bilgileri egzersizden iki saat önce, egzersizden 15-30 dk önce ve egzersiz anında sıvı tüketiminin düzenli periyotlar ile yapılmasını öngörüyor. Sedanter birey için önerilen 2 litrelik sıvı tüketimi, spor ile yakından ilişkili kişiler için şüphesiz daha yüksek seviyeleri içermektedir. Bu yüzden Ramazan’da kardiyo antrenmanları konusunda biraz daha emniyetli davranmanız ve eğer mümkünse -yapılması zorunluysa- iftardan sonra (besinlerin sindirimi ve metabolizmaya dahil oluşu için yeterli olan 2-3 saatlik döngü tamamlandıktan sonra) yapılmalıdır. Aksi takdirde birçok sağlık probleminin tetikleyicisi olan dehidratasyon ile karşılaşmanız hiç de zor değil.
Ramazan’da Beslenme ve Antrenmanlara Etkisi
Kaslar şüphesiz enerjiye gereksinim duyarlar ve bu enerji döngüsünde yıkılması gereken karbonhidratlar, diğer besin kaynakları gibi Ramazan’da tüketilmesi mümkün olmayan konumdadır. Bu yüzden antrenmanlar sırasında kullanılacak enerji stoğu, normal döngüye göre bir hayli düşüktür. Unutmayın iftardan sonra hemen spor salonlarına koşmakta pek arzulanan bir deneyim değildir. Çünkü bütün gün aç kalan ve faaliyetlerini yavaşlatan mide ve bağırsaklarımız, bu ani ve belki de kontrolsüz besin tüketiminin akabinde yeterli hızı yakalayamayarak tabloya uyum göstermeye çalışır. Zaten tüketilen besinlerin akabinde 2 saatlik bir bekleme periyodu olduğunu unutmadığınızı düşünerek, antrenmanlarınızı iftardan 2 saat sonrası için planlamanız tavsiye olunur.